Aşık Zarrafi

Aşık Zarrafi©

1922-1984. Posof’un Yukarı Cacun (şimdiki adı Uğurca) köyünde doğdu. Asıl adı Kemal Yıldırım’dır. Okula gitme olanağı bulamadı ancak köyündeki bazı kişilerden Türkçe ve Arapça okuma yazmayı öğrendi.

Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. 17 yaşına kadar çobanlık yaptı. İlk şiirini sürüsünden bir koyun kapan kurda söyledi. Aynı dönemlerde rüyasında gördüğü bir kıza aşık olduktan sonra şiir yazmaya yöneldi ve bağlama çalmasını öğrendi.

Sonraki yıllarda Şavşat’ın Kivirala (şimdiki adı Demirkapı) köyünden sevdiğine benzettiği bir kızla evlendi ve bu köye yerleşti. Yaklaşık bir yıl sonra evi yandığında eşi Zülal de bu yangında öldü. Bunun üzerine baldızıyla evlendi.

Aşık Zarrafi Türkiye’nin birçok yerinde çeşitli radyo programı, şenlik ve yarışmalara katıldı. Birçok başarı belgesi, ödül ve madalya aldı.

Şiirlerinde her konuyu işleyen Aşık Zarrafi, ayrıca geleneksel türkülü hikayeleri de ustaca anlatan aşıklardan biri oldu. »Yaralı Mahmut«, »Tahir ile Mirza«, »Şah İsmail« ve tüm Köroğlu kollarını geniş çevrelere aktardı.

Aşık Zarrafi Kivirala köyünde öldü ve orada toprağa verildi.

Usandım

Mecnun oldum bir Leyla’nın peşinde
Sahra yayla geze geze usandım
Kerem oldum imana gel Aslıhan
Gözden yaşlar süze süze usandım

Çün vuruldum güzellerin mahına
Dağlar dayanır mı aşkın ahına
Derdim şikayetim şahlar şahına
Kabul olmaz yaza yaza usandım

Çok dolandım dermanın yok Zarrafi
İçten işler hiçranın çok Zarrafi
Ne ağlarsın Lokmanın yok Zarrafi
Damarda kan sıza sıza usandım

İsterim

İlimiz Artvin’i kılan haberdar
O güzel geceyi görmek isterim
Baba Sümmani’nin hatıratını
Yaralı gönlüme sormak isterim

Tam karşı karşıya bugün yarını
Aşığın içinde gam efkarını
Elimde sazımla aşkın surunu
Fırsat mevladandır vurmak isterim

Köyüm Demirkapı kazamdır Şavşat
Adettir davete kılmak icabet
Zarrafi alimdir değil keramet
Bir zaman Narman’da durmak isterim