Uğur Işılak

İlk orta ve lise öğrenimini Almanya da tamamladıktan sonra Açık Öğretim İktisat Fakültesinde öğrenimine devam etti. Çocukluğunu Almanya nın Neviges şehrinde geçiren sanatçı daha sonra ailesiyle birlikte Gelsenkirchen şehrine taşındı. Henüz çocukluk yıllarında şiire ve şairlere olan merakı ile sekiz yaşlarında ilk şiirlerini yazmaya başladı. Oniki yaşlarında ağabeyi Abdullah Işılak tan bağlama çalmayı öğrendi. Albümün promosyonuyla beraber Avrupa nın muhtelif yerlerinde konser verdi. Kendi kaset çalışmalarını devam ettirmek amacıyla 1990 yılında Almanya da ses kayıt stüdyosu kurarak aranje ve tonmaisterlik yeteneklerini de geliştirdi. Yaklaşık 15 yıllık profesyonel sanat hayatında sözü ve müziği kendisine ait olan 250 ye yakın eser ve titizlikle elediği yüzlerce şiir ortaya koydu. 2 SAFHA Türkiye Dönen Alçak Olsun isimli yeni albümünü müzikseverlere sunmak amacıyla Temmuz 1998 yılında Türkiye ye yerleşen sanatçı yapım promosyon ve dağıtım amacıyla Divan Müzik şirketini kurdu. 2000 yılında aynı şirkette çıkardığı Söyleyeceklerim Var isimli albümüyle sanat dünyasında saygın bir konum edindi. Sanatçı 2001 yılında çıkardığı Yıldırım Gibi albümü ve Ben Ağlarsam Kıyamet Kopar adlı Albümüyle de sanatındaki derinliği bir kez daha kanıtladı. Albümün promosyonuna paralel olarak 8 hafta Uğur Işılak la Ozanca isimli kendi TV programını sundu. Türkiye ve Avrupa genelinde verdiği konserler çeşitli üniversite ve sivil toplum örgütlerinde yaptığı seminer ve Anadolu Gönül Sohbetleri yayınlanan haber ve röportajlarıyla gerçek bir sanat adamı profilini ortaya koydu.

Almanya Uğur Işılak Almanya nın Neviges şehrinde dünyaya geldi. Bağlamada ustalaşmasıyla birlikte genelde halk edebiyatı normlarında yazdığı şiirlerini onüç yaşında bestelemeye başladı. Bir yandan kaliteli eserleri şahsiyetli davranışları vakarlı duruşu edebi ve güzel Türkçe siyle profilini yansıtırken diğer yandan Anadolu değerlerine bağlılığı ve magazin dünyasından uzak kalışıyla halkla bütünleşti. Ozanlık geleneğinin ruhunu batı sazlarıyla buluşturarak Türk müziğine yeni bir kimlik kazandırmanın yanı sıra bu tarzı tüm dünyaya duyurmayı kendisine misyon edinen Uğur Işılak düzenli olarak TV programı sunmayı ideallerine uygun yazılmış bir senaryoyla ilk sinema filmini çekmeyi planlıyor.